İlkçağlarda insanlar, hipnoz ve benzeri yöntemleri bilmeden kullanmışlardı. Günümüzde geleneksel yaşam tarzını sürdüren toplumlarda da böyle olaylar görülmektedir. Ritmik tam-tam seslerinin, monoton dini şarkıların ve dansların yarattığı ruhsal durum, insanları hipnotik hale ulaştırmakta, bu durumdaki insanlar da kimi zaman çok şaşırdığımız olayların kahramanları olmaktadır. Örneğin; böyle insanlar ateş üzerinde yürüyebilmekte, uzun süre toprak altında ölü gibi gömülü kalabilmektedirler.
Hipnozun insanlar tarafından kullanılmaya başladığını gösteren ilk yazılı belgelere eski Yunan’da rastlamaktayız. M.Ö. 1400-1300 yıllarından kalan dua taşlarında telkinle ilgili bilgilere rastlanmaktadır. Eski Yunan’da hipnoz, gerginliklerin giderilmesinde ve bazı histerik durumların tedavisinde kullanmıştır. Eski Galyalılar ise hipnoza “sihirli uyku” demişler ve onu, siğili olan kişilerin tedavisinde kullanmışlardır. Uzakdoğu dinlerinde ise bu gibi olaylar çok eskiden beri bilinmekte ve uygulanmakta idi. |